2020 yılının sonuna geldiğimiz şu günlerde; 2021 yılını içimiz buruk ve yasaklarla dolu olarak karşılıyoruz. Oysaki 2020 yılını ne büyük heyecan ve umutla karşılamıştık! Çok değil kısa bir süre sonra da bu heyecan dolu karşılama, yerini korkuya bıraktı!
2020 yılında yaşadığımız salgın, deprem, sel, savaş, yaşanan ekonomik sorunlar; ağzımızda tat bırakmadı. Umutlarımız, neşemiz sanki enkaz altında kalmış gibi canımızı acıttı. Çok canlar yandı, çok kanlar aktı, çok vicdanlar sağır, dilsiz, kör, kalpsiz oldu. İçimizi acıtan kadın cinayetleri çocuk gülüşlerimizi yok etti. Öyle ki tüm dünya neredeyse 2020 yılını “geçsin, bitsin, bir daha böyle zorlu bir yıl gelmesin ” diyerek dualar ederek yolcu ediyor.
Evet, yaşandı tüm bunlar! 2020 yılında yaşadık tüm bunları! Evet, zorlu bir 2020 yılını geçirdik!
Yılbaşına bakış; kimileri için mantık, kimileri içinde duygusallıktır. Mantık ile bakanlar; dünyadaki nüfusun, farklı takvimlerin, biraz ticari, birazda iletişim sayesinde kabul ettirdiği gün” diye tanımlanmakta.
“Yeni yılınız kutlu olsun AİLEM”, “Nice senelere dostlar,” tüm hayalleriniz gerçekleşsin… ‘Ne muradının varsa versin’ tarzı temennilerin verdiği sevgi gücü ne büyük mutluluk…
Ben ve ailem büyük bir heyecanla bekliyoruz 2021 yılını.Tıpkı 2020 yılını karşıladığımız gibi yine içim kıpır kıpır, yine hayaller kuruyorum gelecek yeni yıl adına… Sadece ben mi hayal kuruyorum? Elbette değil! Bir an önce yılbaşı ağacını süslemek isteyen çocuklarım; Ardam ve Azram kim bilir ne güzel hayaller kuruyorlar yeni yılla ilgili. Elbette bizdeki bu coşkulu heyecan birçok evde de varlığını sürdürüyordur. Çam ağaçları şimdiden süslenmeye başlanmıştır bile! İnsanoğlu böyle işte! Zorlukları çabuk unutup, geleceğe umutla bakmanın yolunu bulabiliyor. Yaşam sevinci bu olsa gerek! Yüreği, kıpır kıpır sevgi ve dostlukla atan; bir kalbi, mantığa ve zekâya asla değişmeyen biri olarak, yine yeni yılda gözlerimi gökyüzüne çevirip ailem sevdiklerim, dostlarım, ülkem ve insanlık adına iyi temennilerde bulunacağım.